Konut İhtisas Bankası, uzun vadeli borçlanma türü olan konut alımlarında yüksek tutardaki alımlara finansman desteği sağlayan kamu desteği ile kurulmuş, sadece emlak sektörüne kredilendirme hizmeti sunan bir bankacılık sistemidir.
İnşaat sektörü her geçen yıl kendini biraz daha geliştirmesine rağmen, ekonomik bunalımlardan dolayı, yapılan daireler ve iş merkezlerinin hala boş olduğu görülmektedir. İnşaat firmalarının uzun vadede zarar etmesine neden olacak bu durum 2017 yılında tekrar gündeme gelmiş ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan da bankaların faizleri indirmesi için çağrı yapılmıştı. Bu çağrının ardından bankalar vade sürelerini 20 yıla kadar uzatmış ve faiz oranlarını da %0,80’e çekmiştir. Fakat, görülen o ki, yapılan bu adımlar da bir türlü tüketiciyi memnun etmiyor.
Konut sektörüne tüm teşviklere rağmen ilgi duyulmamasının nedeni ise, bankalardan düşük faiz ve uzun vade süreleri ile borçlananın maliyetinin yüksek olmasıdır. Birçok ülkede, 10 yıllık bir borçlanma işlemi için bankalara ana para üzerinden ödenen faiz ve masraflar yüzde on seviyesindeyken, ülkemizdeki borçlanma maliyeti yüzde yetmişe kadar çıkabilmektedir. Tüketiciye çok ağır bir yük olan bu duruma çözüm üretmek için ise, GYO Yönetim Kurulu Başkanı olan Ahmet Akbalık’tan geçtiğimiz günlerde Konut İhtisas Bankası kurulmasının gerekliliğine değinilmiştir.
Burada vurgulanmak istenen, tüketicilere borçlanma maliyetinin düşürülmesidir. Çünkü, ülkemizin kalkınması ve tüketicilerin de birikim yapabilmesi, kendisini hem ekonomik hem de sosyal açıdan geliştirebilmesi için, kredi yükünün hafifletilmesi gerekmektedir. Eğer, oluşturulacak bir sistem sayesinde, Konut İhtisas Bankası kurulması söz konusu olursa, hem inşaat sektörü hem de turizm sektörü bundan çok ciddi bir şekilde etkilenecektir.
Konutbank kurulması ile birlikte, nasıl bir sistemin işleyeceği merak edilirken, özetle tarif edelim. İlk olarak Konutbank, Hazine tarafından yürütülen ihalelerde, borçlanma oranları ile eş değer olacak şekilde bir faiz oranı belirleyecek ve tahvil ihraç edecek. Tahvilden elde edilen gelir, yeni bir konut almak isteyen vatandaşa uzun vadeli ve düşük faizli bir şekilde, konut kredisi olarak sunulacak. Amerika Birleşik Devletleri’nden ilham alınması gereken bu durum ile, hem şehirleşme açısından hem inşaat sektörü açısından hem de ülkemizdeki sektörel gelişmeler açısından büyük bir adım atılmış olacaktır. Bu konuda neler yapılacağı ya da devletin herhangi bir adım atıp atmayacağı da ilerleyen günlerde belli olacaktır.
Leave a Reply